Yeşu öldüğünde, RABbi tanımayan, çevrelerinde yaşayan ulusların değişik ilahlarına tapan bir kuşak yetişti. RAB onları kurtaracak hakimler çıkardı. RABbu hakimlerle birlikteydi ve hakim yaşadığı sürece onları düşmanlarının elinden kurtardı. Ne var ki, hakimleri ölür ölmez yine başka ilahlara bağlanıyor, onlara kulluk edip tapıyorlardı. Öylece RAB onları yedi yıl süreyle Midyanlıların eline teslim etti. Midyanlılar İsraili öyle yoksul düşürdüler ki, İsrailliler RABbe yakarmaya başladılar.

Şimdi, o günlerde Yoaşın oğlu Gidyon, buğdayı Midyanlılardan kurtarmak için üzüm sıkma çukurunda dövüyordu. RABbin meleği ona görünerek,
‹‹Ey yiğit savaşçı, RAB seninledir›› dedi.
Gidyon, ‹‹Ey Efendim, eğer RAB bizimleyse bütün bunlar neden başımıza geldi?›› diye karşılık verdi, ‹‹Atalarımız RABbin bizi Mısırdan çıkardığını söylemediler mi? Bize anlattıkları RABbin bütün o harikaları nerede? RAB bizi terk etti, Midyanlıların eline teslim etti.››
RAB Gidyona dönüp, ‹‹Kendi gücünle git, İsraili Midyanlıların elinden kurtar›› dedi, ‹‹Seni ben gönderiyorum.››
Gidyon, ‹‹Ey Efendim, ben İsraili nasıl kurtarabilirim?›› diye karşılık verdi, ‹‹Ait olduğum boy Manaşşe oymağının en zayıf boyudur. Ben de ailemin en genç adamıyım.››
RAB, ‹‹Ben seninle olacağım›› dedi, ‹‹Midyanlıları tek bir adamı yener gibi bozguna uğratacaksın.››

Gidyon eve gidip bir oğlak kesti ve adam zannettiği meleğe sundu. Sonra RABbin meleği gözden kayboldu ve Gidyon melek olduğunu anlayınca, ‹‹Eyvah, Egemen RAB! Meleğinin yüzünü gördüm›› dedi. RAB ona, ‹‹Sana esenlik olsun. Korkma, ölmeyeceksin›› dedi. Gidyon orada RAB için bir sunak yaptı. Sunağa ‹‹Yahve şalom›› yani 'Rab esenliktir' adını verdi. Sonra RAB Gidyon'un babasının putlarını yıkmasını istedi. Onları kesip, odunlarını yakmalık sunu için kullanmasını söyledi. Halktan korktuğu için, Gidyon bunu geceleyin yerine getirdi. Sabah kalkıp olup biteni öğrenince, halk çok öfkelendi ve Gidyon'u öldürmeye kalktılar. Gidyon ise ‹‹Baal tanrıysa, bırakın kendini savunsun. Yıkılan sunak onun!›› diyerek kurtuldu!

Gidyon yine RABbin onunla verlığından şüphelendi ve O'na deneme düzenledi. Harman yerine bür yün yapağını koydu ve çiy tarlaya değil, sadece yapağın üstüne düşsün dedi. Ertesi gün tarlayı kuru, yünü ise sırılsıklam bulunca, bu sefer tersini istedi. RAB onu da yerine getirince, Gidyon istemeyerek de olsa RABbi izlemeye razı oldu.

Bu arada Midyanlılar, Amalekliler ve öbür doğulu halklar birleşerek çekirge sürüsü gibi vadiye yayılıp ordugah kurdular. RABbin Ruhu Gidyonu yönlendirmeye başladı. Gidyon ile yanındaki halk erkenden kalkıp ordugah kurdular. RAB Gidyona şöyle dedi: ‹‹Yanında fazla adam var; Midyanı onların eline teslim etmem. Yoksa İsrailliler, ‹Kendi gücümüzle kurtulduk› diyerek bana karşı övünebilirler. Şimdi halka şunu söyle: ‹Korkudan titreyen dönsün, Gilat Dağından geri gitsin.› ›› Bunun üzerine halktan yirmi iki bin kişi döndü, on bin kişi orada kaldı. Sonra RAB Gidyona, ‹‹Adamların sayısı hâlâ fazla›› dedi, ve adamları içme şekillerinden ayırarak, ordusunun sayısı 300 adama indirdi.

RAB aynı gece Gidyon'ın düşman ordugahına inmesini istedi ve orada Gidyon sakladığı yerden bir askerin düşünü arkadaşına anlattığını duyuyor. Arkadaş şöyle yorum verdi: ‹‹Bu düş Yoaş oğlu Gidyonu anlatıyor. Tanrı Midyanı ve bütün ordugahı onun eline teslim edecek.›› Gidyon bunu duyunca Tanrıya tapındı. Adamlarına döndü ve ‹‹Kalkın! RAB Midyan ordugahını elinize teslim etti›› dedi. Sonra üç yüz adamını üç bölüğe ayırdı. Hepsine borular, boş testiler ve testilerin içinde yakılmak üzere çıralar verdi. Onlara ‹‹Ben ve yanımdakiler borularımızı çalınca, siz de ordugahın çevresinde durup borularınızı çalın ve, ‹RAB için ve Gidyon için!› diye bağırın.›› Gidyon ile yanındaki yüz kişi gece yarısından az önce, nöbetçi değişiminden hemen sonra ordugahın yanına vardılar; borularını çalmaya başlayıp ellerindeki testileri kırdılar. Üç bölük de borularını çalıp testileri kırdı. Çalacakları boruları sağ ellerinde, çıralarıysa sol ellerinde tutuyorlardı. ‹‹Yaşasın RABbin ve Gidyonun kılıcı!›› diye bağırdılar.

Onlar ordugahın çevresinde dururken, ordugahtakilerin hepsi koşuşmaya, bağırıp kaçışmaya başladı. Üç yüz boru birden çalınca RAB ordugahtakilerin hepsini kılıçla birbirlerine saldırttı. İsrailliler Midyanlıları kovalamaya başladılar. Gidyon, ‹‹İnip Midyanlılara saldırın›› dedi. Midyanlı iki önderi, Orev ile Zeev'i tutsak aldılar. Orev'i Orev Kayası'nda, Zeev'i ise Zeev'in üzüm sıkma çukurunda öldürerek Midyanlılar'ı kovalamaya devam ettiler. Orev'le Zeev'in kesik başlarını Şeria Irmağı'nın karşı yakasından Gidyon'a getirdiler. RAB Tanrı yine beklenmeden kahraman aracılığıyla mucizevi şekilde zafer kazandı.